Son günlerde bu İngilizce kelime üzerine çok yoğunlaştım. Yıllardır almış olduğumuz iş güvenliği eğitimlerini işletmelerimizde uygulamaya çalışırken çalışanlarımıza da iş güvenliği gerekliliklerinin ne olduğunu anlatmaya çalıştık. Zaman zaman bağımsız kişi ve kuruluşlar ile eğitimler verdik.
Bu zamana kadar yapmış olduğumuz tüm bu çalışmaların prosedür olarak kaldığını fark ettim, belki de farkında olmadan bizlerde sadece görev olduğu için bunu üstlendik, yasal ve vicdani sorumluluklarımızı yerine getirdik. Aynı şekilde çalışanlarımız da gerekli eğitimleri ve ekipmanları edindikten sonra bu konuda mecburiyetten ya da göz önünde çalışırken olması gibi davrandılar. Fakat ziyaret ettiğim yabancı ülke menşeili bir kaç fabrikada gördüğüm “SAFE THINK” uyarı levhaları ile ilgili biraz araştırma yaptım ve bu fabrikalardaki iş güvenliğinden sorumlu mühendislerle fikir alış verişinde bulunduğumda “SAFE THINK” yani “Güvenliğini Düşün" kelimesinin aslında işin odak noktası olduğunu gördüm.
İş güvenliği, iş verenlerin çalışanları ve çevre güvenliği için gerekli olan ekipman, eğitim ve sorumlulukları yerine getirmekten ibaretken bu anlamlı kelime asıl iş güvenliğini düşünmesi gereken kişilerin kendileri olduğunu anlatıyor çalışanlarına. İşverenler iş güvenliği ile ilgili yöntem ve metodları eğitimler ile çalışanlarına gösterip sonrasında tüm araçları sağladıktan sonra çalışanların güvenliklerinin kendi öncelikleri olduğunu, bunun bir iş yeri kuralı değil kendi iş disiplinleri ve sağlıklarının korunması adına olduğunu benimsetmeli ve anlatmalıyız.
Verilen eğitimlerin birçoğunun notlarındaki komik karakterler ve şaka benzeri resimler ile onlara, “bunları yaparsanız fenomen olursunuz” hissiyatı yaratmak yerine daha realistik kötü sonuçları ve bu sonuçların ailesine direk bağlantılı olduğunu anlatmak gerekiyor ve bunun hatırda kalıcı olması için tıpkı ziyaret ettiğim işletmelerdeki gibi "Güvenliğini Düşün" sloganını gündelik yaşantısına dahil edilmesi gerektiği kanaatindeyim. Örneğin, kullandıkları kıyafet, ekipman, soyunma dolapları, servis koltukları ve tüm alanlara belirli ebatlarda "Güvenliğini Düşün" logoları yerleştirip bu durumu asıl düşünmesi gerekenin yetkililer değil kendileri olduğunu ve önemsemelerini, kendi güvenliklerinin bir prosedürden ibaret olmadığını anlatmak ve benimsemelerini sağlamanın olası birçok iş kazasının önüne geçeceğini düşünüyorum.
Bunlar naçizane benim düşünce ve gözlemlerim, tabi ki ben bir iş güvenliği uzmanı değilim fakat şuna inanıyorum ki Genç ARED’li tüm arkadaşlarım bu konuda kendi işletmelerinde yapacakları çalışmalar doğrultusunda sokakta çevre güvenliğini eksiksiz almış emniyet kemerli, baretli, koruyucu ekipmanlarını aktif şekilde kullanan montaj ekipleri çalışmalarını sürdürecektir.
Ferhat KÖTÜK
Genç Aredliler Başkanı
Açıkhavada Haberler / Temmuz 2013